Biyokaçakçılık; doğadan yabani canlıların ve onlara ait parçaların yetkili makamların izni olmadan toplanarak yurtdışına çıkartılması ile başlayan, genetik kaynakların ve geleneksel bilginin yasal olmayan yollardan elde edilerek ticarileştirilmesi ile devam eden ve faydaların adil olmayan bir şekilde tahsisi ile sonuçlanan bir süreci ifade eder. Buradaki en önemli husus, biyokaçakçılık vakalarına konu olan yabani canlılarımızın miktarları yani sayısal değerleri değil, tek bir birey ya da en ufak bir parça dahi olsa bunların “genetik kaynak” olma özellikleridir.
Geçmişten beri bazı canlıların parçaları (boynuz, tüy, tırnak, diş, yumru, vb), türevleri (deri, zehir, uçucu yağlar, vb) veya bütünü endüstriyel kullanım, pet (ev hayvanı) veya koleksiyon gibi amaçlarla doğrudan ticarete konu olmuştur. Ayrıca, günümüzde gelişen moleküler biyoloji teknikleri ve ülkemizde de güzel örnekleri olan biyoteknoloji çalışmaları canlı bireylerden ya da canlıların parçalarından ürün veya hizmet elde edilmesine imkân tanımıştır. Böylece genetik kaynaklar tıp, endüstri, madencilik, çevre, balıkçılık, ormancılık, hayvancılık ve tarım gibi birçok kritik alanda kullanım alanı bulunan yeni ürünlerin hammaddesini oluşturmaktadır. Bu yeni ürünler üzerinden elde edilecek fikri mülkiyet hakları uzun vadeli ekonomik çıkarları gündeme getirmektedir. Söz konusu ekonomik kazançları kendi tekelinde tutmak isteyenler, genetik kaynakları yasa dışı yollardan elde etmeye çalışmaktadır.
Proje detayı için tıklayınız.
Biyokaçakçılıkla Mücadele Bilgi Sistemi için tıklayınız.
Çizgifilme erişmek için tıklayınız.
Halk eğitim videosuna erişmek için tıklayınız.
Proje kapsamındaki yayınlara erişmek için ( "yeşilmavi" Teknik Bülten (2014/6)) tıklayınız.