Neden Biyolojik Çeşitlilik Veritabanı?


Ülkemizin zengin biyolojik çeşitliliği yüz yıllardır bir cazibe merkezi olmuş ve pek çok yabancı araştırmacıyı kendine çekmiştir. Tarihsel sürece bakıldığında ülkemizdeki ilk envanter çalışmalarının yabancı bilim adamları tarafından yapıldığı görülecektir. Örneğin Kanuni Sultan Süleyman döneminde elçi olarak Osmanlı topraklarına gelen Pierre Belon 1546-1549 yılları Yunanistan, Ege adaları, Trakya, Mısır, Filistin, Batı Suriye ve Anadolu’yu gezmiş ve çok sayıda bitki toplayarak floristik yönden incelemiş ve ülkemizdeki ilk floristik çalışmalara imza atmıştır.

Evliya Çelebi gibi Türk seyyahlar da bitkilerle ciddi manada ilgilenmiştir. Evliya Çelebi gezilerine 1630 yılında başlamış ve ömrünü Anadolu ve çevre ülkelerinde geçirmiştir. Yazdığı Seyehatname’sinde birçok yöremizin bitkilerinden de bahsetmiştir. Yakın tarihe bakıldığında P.H. Davis, 1938 yılında 20 yaşındayken bitki örnekleri toplamak amacıyla Doğu Akdeniz ülkelerini dolaşırken, Batı Anadolu’ya da uğramıştır. Ülkemizdeki bitki zenginliğinin etkisinde kalarak, Anadolu’nun bitki yönünden henüz araştırılmamış yörelerini dolaşıp bitki toplamaya karar vermiş ve bu kararını 1947’den itibaren gerçekleştirmeye başlamıştır. Edinburgh’da yürüttüğü “Flora of Turkey” projesini tamamlayarak “Flora of Turkey and the East Aegean Island” adını verdiği eserini 1965- 1988 yılları arasında 10 cilt halinde yayınlamıştır. Bu temel eserin yayınlanmasından sonra Türkiye bitkileri ile ilgili floristik ve sistematik çalışmalar daha da artmış, Türkiye Florası’nı kapsayan birçok derleme, bölgesel bitki listeleri, orijinal çalışmalar yayınlanmış, Türkiye Florası’na yeni türler, yeni yayılışlar ilave edilmiş, bilim dünyası için yeni olan bitki türleri ortaya çıkmıştır. Sadece bitkilerde değil diğer canlı gruplarında da ülkemiz için pek çok yerli ve yabancı uzman tarafından biyolojik çeşitlilik envanteri çıkarmıştır.

Ülkemizdeki bilimsel gelişmeler ışığında bilim adamlarımız da Türkiye’nin dört bir yanında biyolojik çeşitlilik araştırma ve envanter çalışmalarına başlamış olup günümüz için çok iyi bir noktaya getirmişlerdir. Ancak yapılan akademik çalışmalarda toplanan örnekler ve teşhislerde kullanılan koleksiyonların tek bir merkezde toplanılamaması, çalışmaların koordinat bazlı olarak derlenememiş olmaması, toplu bir biyolojik çeşitlilik envanterinin yapılamamış olması gibi nedenlerden dolayı tüm bu veriler ortak bir havuzda depolanamamıştır. Bu nedenle biyolojik çeşitlilik gibi doğal bir kaynağı korumak, sürdürülebilirliğini sağlamak, verimli ve sürekli olarak faydalanabilmek için, biyolojik çeşitlilik envanter çalışmaları yapılarak, verilerin ortak bir havuzda depolanması ile mevcut durum ortaya konulabilecek, izlenecek ve tehditler belirlenerek, gerekli tedbirlerin alınması ile doğa koruma politikalarına katkı sağlanacaktır.

Ülkelerin biyolojik çeşitlilik veri tabanlarına sahip olması doğal kaynaklarının yönetiminde uluslararası camiada büyük bir güç olarak görülür. Ülkemizin sahip olduğu bu veri tabanı ile; biyolojik çeşitlilik verilerinin toplanması, mevcut durumlarının ortaya konması, izlenmesi ve tehditlerin belirlenmesi ve tedbirlerin belirlenmesi yoluyla karar vericiler için bir karar destek sistemi hayata geçirilmiş olacaktır.